27 Ekim 2012 Cumartesi

Allah, Hacılara Neden Saç Tıraşı Önşartını Dayatıyor?


Diyanet kadrolarının aşağıdaki açıklamaları, tam bir ilköğretim düzeyi açıklamalarıdır. Acemi bir şair gibi şiirsel açıklamalar döktüreceklerine şunları açıklamaya çalışmalılar:

- "Buyur Allahım buyur..." diye karşısında inledikleri Allah'ları, neden çok kesin bir emirle "Kurban, ye
rine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin" diyor?!

-Neden, eğer tıraş etmek zorunda kalmış biri var ise, bunu ceza gerektiren bir davraanış olarak yorumluyor ve ona ek fidyeler yüklüyor?

-Müslümanların Allah'ları, Kurban kesmek ("boğazlamak") ile saçını kazıtmak arasında nasıl bir doğrudan ilişki kurmuştur?
Bunlar temel sorulardır ve günümüzün İslamistleri, bunları yanıtlamayı denemelerini bir yana bırakalım; bu soruları tanımlamaya bile kalkışabilmiş değildirler..




Kuran'da Allah, hacı adaylarına "umre tavafı", "kurban kesme", "şeytan taşlama" vb. şartları arasında, bir de, açıkca "baş tıraşı", "saçların tıraş edilmesi", "saçların kazıtılması" gibi bir ön şart dayatmaktadır!

Fakat, kaba ateist kesimlerin, muhtemelen " bir hurafe daha!", "cehalet örneği!", "aptalca..." vb. diyerek geçiştirmiş oldukları bu konu, İslamist kesim tarafından da, gerektiği gibi ele alınıp açıklanmaya çalışılmış değildir.

Oysa, Kuran'da, hac ziyareti sırasında " başların tıraş edilmesi" veya "başların tıraş edilmemesi" dönemleri ve uygulaması, oldukça önemli bir konu imişçesine aktarılmaktadır.

Kuran/Bakara 196
(Medenî 87) "Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun. Biliniz ki Allah'ın vereceği ceza ağırdır."


Kuran/ Fetih 27

(Medenî 111) " Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi."


O zaman, hac sırasında başı tıraş etmemenin ve daha sonra etmenin anlamlarını çözümlemek önem taşıyor.
Diyanet:[3. SAÇLARI TIRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAKHaccın aslî vaciplerinden biri de, temettu veya kıran haccı yapanların bayramın birinci günü Mina’da Akabe cemresini taşlayıp kurban kestikten sonra saçlarını tıraş etmeleri veya kısaltmalarıdır. İfrat haccı yapanlar kurban kesmekle yükümlü olmadıkları için Akabe cemresini taşladıktan sonra tıraş olabilirler.Saçları tıraş etmenin veya kısaltmanın, hac ve umre menâsikinden olduğu şu ayet-i kerimeyle bildirilmiştir:“Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı.Allah dilerse, siz güven için de başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz.” (Fetih, 48/27) Saçları dipten tıraş etmek, kısaltmaktan efdaldır.Kadınlar, saçlarından parmak ucu kadar keserler.***Şafî mezhebine göre tıraş olmak veya saçları kısaltmak, haccın vacibi değil, rüknüdür. Terk edilmesi halinde başka bir şeyle telafisi mümkün değildir. Aksi takdirde bu kimse hac yapmamış olur.]


İslam'da Kıl Kültü

Kuran:

“ Kurban kesilinceye kadar , başlarınızı tıraş etmeyin.”


Umre sırasında sakallara dokunmadan baş tıraşı!

İslam'ın "kıl kültü"nün fotoğrafı...

**
Kuran’da Saç Tıraşı :

[[.......

Kuran’da önce, Hac ziyaretine başlamadan “baş tıraşı”nın yapılması hükmü yer almaktadır.

“Allah dilerse, Mescid-i Haram’a güven içinde, başlarınız tıraşlı yahut saçlarınız kısa kesilmiş olarak (*) ve hiçbir korkuya kapılmadan mutlaka girersiniz...”

H.Esed buna şu açıklamayı ekliyor:

“(*) - Erkek hacılar, hac kıyafetlerini (ihrâm) giymeden önce genellikle başlarını tam tıraş ederler yahut (ve bağlacının buradaki karşılığıdır) saçlarını kısaltırlar, çünkü haccın ifası sırasında bunları yapmak yasaktır.”

Bir başka yerde de şu açıklamayı yapıyor:

“Müminler ister hacc yapsınlar ister umre, ihrâma girdikleri andan haccın veya umrenin bittiği ana kadar saçlarını kesmekten ve hatta düzeltmekten kaçınmakla da yükümlüdürler.”

Buradan anlaşılıyor ki, ihrama, ancak ‘saç tıraş’ının ardından girilebilir.

“Saç tıraşı”ndan önce ise, mutlaka kurban kesmek gerekli idi.

Kuran bu noktada da “saç kesebilmek” için önce kurbanı kesmek kuralı getirmektedir:

“ kurban kesilinceye kadar (*) başlarınızı tıraş etmeyin.”

Bunlardan anlaşılıyor ki, ihrama girebilmek için saç tıraşı olmuş olmak, saç tıraşı için ise kurban kesmek gerekliydi.

Burada ‘kurban’ın kesiminin de yetmediği ‘ kurban yerine varıncaya kadar’ ifadesinden anlaşılıyor. Bu kurbanın etinin dağıtılmış olması, belki tüketiminin bitmiş olması gerektiğine işaret etmektedir.

Demek ki, aslında söz konusu olan, İncil’de de gördüğümüz kuraldı: Kurbanı keserek ( Hıristiyanlarda yakarak) sunmuş olan şahıs, bu kurban etrafındaki yeme-içme ritüelinin sonunda, “saç kestirme” aşamasına geçebiliyordu.

Bu sıralama, ritüelin yaklaşımını saptamak bakımından önemlidir. Çünkü aslında kurban sunucu, sunulan kurbanın kendisidir. Bu anlamda, kurban sunucu, kendisinin olmuş (öldürülmüş) olma aşamasının sonucunu beklemeliydi ki, ‘saçını tıraş ederek’ eski kimliğine son verme hakkını kazanabilmiş olsun!

Saç kesimi, burada da ‘eski kimliğe’ son vermek olarak kavranılmaktadır.

Bu vargıya, imanlı, ihramlı iken “saçlarını düzeltmekten bile kaçınmak zorundadır” kuralı üzerinden de ulaşıyoruz zaten.

.....]]

http://toplumvetarih.blogcu.com/islam-da-kil-kultu/9165404




Kuran/ Bakara 196
(Medenî 87) "Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsı
zlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun. Biliniz ki Allah'ın vereceği ceza ağırdır."

Kuran/ Fetih 27
(Medenî 111) "Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi."











6 yorum:

  1. Ben de ateistim ama İslamcılar ayrı bir alem, ateistler ayrı bir alem buradan gördüğüm kadarıyla. Saç tıraşının neden can alıcı bir konu olduğunu anlayabilmiş değilim. Kadının İslamdaki yeri gibi bir sürü gerçekten can alıcı konu varken bu konuya can alıcı denmesini doğru bulmuyorum. Muhtemelen de bu tıraş olayının tarihsel bir gerekçesi vardır. Açıkçası Bakara suresini okurken bu kısım bana da çok saçma geldi ama o dönemin inançları, gelenekleri doğrultusunda bir şeyler ifade ediyor olacağını tahmin ediyorum.Benim düşüncelerim bu kadar. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. İslâm’da tıraş önemlidir. Çünkü tıraş hayata yeniden, yeni­ baştan dönmek gibidir. Yâni bir kişinin ihrama girip de Mina’da geceleyip ertesi sabah Arafat’a çıkıp, ertesi akşam Arafat’tan Müzdelife’ye doğru yürüyüp ve sabah namazından sonra da Mina’ya, savaş alanına doğru gitmesi, orada şeytanlarla karşı kar­şıya gel­mesi anına ka­dar artık tamamen dünyayla irtibatını kes­miş, varlı­ğını bitirip sıfırla­mış, hiç bir şeyi kalmamış, herşeyi Allah için ol­muş.



    Arafat’ta irfana ulaşıyor, Allah için öğreniyor, Meş’ar’de bu öğ­rendiklerinin Allah için bilincine eriyor, öğrendiklerini şuur haline geti­riyor ve Mina’da da bu öğrendiklerini Allah’a kulluk adına uy­gulamaya koyunca karşısına çıkacak tüm engelleri kurban etme noktasına ula­şıyor, kurban ediyor.



    Bambaşka bir dünyada, bam­başka bir hayatın maketini yaşıyor. Ve ondan sonra da ihramdan çıkarken başını tıraş ederek tekrar dünyaya, eski hayatına dönü­yor. Orada yaşadığı bu sembol hayatla bu maket hayatla dünyaya dönüyor.



    Yâni orada pra­tikte uyguladığı bir hayat bilgisi ve bilinciyle tekrar hayata dönüyor. Ve onu aynen bundan sonraki hayatında uygulamak bilinciyle hayata dö­nüyor. Artık bir ömür boyu o hayatın aynını gerçekleştirmek zorunda­dır. İşte mo­del bir hayattan, maket bir hayattan yeniden hayata dön­menin başlangıcında kişi, başını tıraş edecektir.



    Evet, orada Rabbimiz bize sunduğu, bize yaşattığı o maket hayatın aynısını bir ömür boyu yaşamamızı istiyor. İşte bundan sonraki tüm hayatınız buradaki gibi olsun diyor.



    Bu sebeplerden dolayı tıraş olmak en sona ertelenmiştir. Çünkü tıraş hayata yeniden, yeni­ baştan dönmek gibidir. Hac ibadetini tamamladıktan sonra günahlardan temizlenip yeni bir hayata başlanmaktadır. (bk. Besairu'l Kuran, İlgili Ayetin Tefsiri)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pagan ritüellerinden birisi bu da. Hindularda saç traş ediyo günahdan arındıklarına , yeni doğmuş gibi olduklarına inanıyor. O yüzden bunlar saçma şey ler gerçkten nasıl anlamıyorsunuz? aynı şey işte. Paganist şamanist ritüeller.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  3. Bu konuyu eski toplumda "kıl-saç kültü" genel konusu içinde ele almak gerekir.Lütfen konu hakkında yazılmış yazılarımıza bkz.


    ----------------
    Eski Toplumda 'Saç Kesme'..
    Eski Toplumda Bir Ceza Olarak Saç Kesme..





    YAZILI ESKİ YASALAR

    Eski Yazılı Yasalar.doc



    ANNA İTTİŞU



    23) Eğer bir evlat, babasına babam değilsin derse, onu (babası) tıraş edecek ve ona kölelik damgası vuracak, gümüş karşılığı onu verecektir (satacaktır).



    29) Eğer, bir evlat, anasına, sen benim anam değilsin derse, yarı kafasını tıraş edecekler, onu şehrin etrafında dolaştıracaklar ve evden kovacaklardır.







    HAMMURABİ KANUNLARI





    § 127 -Eğer bir adam, bir rahibeye veya bir adamın eşine parmak uzatmaya (suçlamaya) sebep olursa ve bunu ispat edemezse o adamı mahkeme huzuruna sürükleyecekler ve yarı başını tıraş edeceklerdir.





    § 226 - Eğer bir berber, kölenin sahibi olmaksızın (izni, rızası olmadan) köle işareti ( olan saçını ) anlaşılmaması için (kölelik belirtisini

    kaybedecek şekilde) tıraş ederse, o berberin bileği kesilecektir.





    § 227 -. Eğer bir adam, berberi zorlayıp, (bir kölenin) kölelik belirtisi olan saçını anlaşılmayacak şekilde tıraş ettirirse, o adamı öldürecekler, kapısına asacaklar, berber ''bilerek tıraş etmedim ,, diye yemin edip serbest kalacaktır.



    **





    ORTA ASSUR YASALARI







    § 19)- Eğer bir adam gizli olarak arkadaşı hakkında
    söz korsa ( dedi. kodu yaparsa) şöyle diyerek:
    ''onunla devamlı olarak yattılar'' veya kavga
    esnasında başka insanların önünde şöyle söylerse
    ''seninle bir çok defalar yattılar, seni suçlayacağım''
    (fakat) delil (göstermeğe) muktedir değilse,
    ispatlayamazsa, o adama sopayla
    50 defa vuracaklar,bir bütün ay kralın işini
    yapacak, saçını (sakalını ?) kesecekler ve bir
    talent kalay ödeyecektir.

    § 40)-İster evli kadınlar, ister dul kadınlar, veya Assur'lu kadınlar olsun sokağa çıkarlarken başlarını açmamış olacaklardır…...Sahibi ile sokağa giden esirtu 'lar ( cariye ?) örtülüdürler.



    Kocaya varan qadistu'lar, sokakta örtünmeIidirler.

    Kocaya varmamış olanların sokakta başları açıktır, örtünmemeIidir .



    Fahişe örtülü değildir , başı açıktır .



    Örtülü bir fahişeyi gören olursa, onu tutuklayacak, şahitler çıkartacak, saray mahkemesine onu götürecek, ziynetlerini almayacaklar, onu yakalayan elbisesini alacaktır. Ona elli sopa vuracaklar, başına zift dökecekler. Eğer bir adam örtülü bir fahişeyi görür, onu serbest bırakır (yakalamaz) ve saray mahkemesine götürmezse o adama elli sopa atılacaktır. Onu ihbar eden elbisesini alacak, kulaklarını delecekler, iplik geçirecekler, arkasına bağlıyacaklar. Bir ay süreyle kralın haberciliğini yapacaktır. Kadın esireler örtünmeyecekler,örtülü esireyi gören yakalayacak ve onu saray mahkemesine götürecektir.Kulaklarını kesecekler. Onu yakalıyan elbisesini alacaktır. Eğer bir adam, örtülü bir esire görür ve onu serbest bırakır (da) 0, yakalanmaz ve saray mahkemesine götürülmezse, onu (adamı) suçlayıp, ispat ettikten sonra, ona elli sopa atacaklar. Kulaklarını kesecekler, iplik geçirecekler, ensesine bağlayacaklar. Onu ihbar eden elbisesini alacak, o adam bir ay süreyle kralın haberciliğini yapacaktır.



    § 44 )- İster bir Assur'lu erkek, ister bir Assur'lu kadın (belli) fiatı kadar bir adamın evinde rehin olarak oturursa veya bütün fiatı (karşılığı) alınmışsa, onu dövecek, saçını yolacak ( ?), kulaklarını

    parçalayıp, delecektir (bu haklarin hepsine sahiptir).



    § 59)-Bir adamın karısının tabletinde yazılan suçların dışında adam, karısını dövecek, saçını yolacak(kesecek ?), kulaklarını yaralıyacak(kesecek,delecek ?), bükecek, cezası yoktur.


    http://toplumvetarih.blogcu.com/eski-toplumda-sac-kesme/846866

    YanıtlaSil
  4. Hacda saçları kazıtmak yasaktır taa ki kurban kesilinceye kadar.Kurban kesilince hac bitmiştir. Amaç Kel kafalı müşrik Budist rahiplere benzememeleri içindir.Fakat Her doğru yolun başına oturmuş şeyh-tan lar tarafından icad edilen ihram adındaki elbisenin budist rahiplerin turuncu elbisesinden tek farkı rengidir. Fetih suresinde belirtilen saç kesilmesi olayı hacdaki yasak ile alakalı değildir. Biri savaş ve fetih diğeri ibadettir.

    YanıtlaSil