R.İhsan Eliaçık,
“Diyanet'e sorulan soruya cevap: Kur'an'da evlilik şartı Nisa 6. ayette açıklanır; buluğ (bedensel ergenlik) ve rüşd (zihinsel ergenlik).. Evlilik yaşı için 9, 12 diye sayı verilmez. Muhammed Peygamber evlendiğinde Aişe 9 değil; 19-21 yaşında idi. "
biçiminde bir yanıt veriyor.
“Diyanet'e sorulan soruya cevap: Kur'an'da evlilik şartı Nisa 6. ayette açıklanır; buluğ (bedensel ergenlik) ve rüşd (zihinsel ergenlik).. Evlilik yaşı için 9, 12 diye sayı verilmez. Muhammed Peygamber evlendiğinde Aişe 9 değil; 19-21 yaşında idi. "
biçiminde bir yanıt veriyor.
Buradaki yanıt bir çok bakımdan hatalıdır,çarpıtmalarla doludur.
Her şeyden önce ilgili haber "Diyanet’e sorulan soruya cevap" ile ilgili değildir. Birazcık gazeteci oyunuyla konu aktüelleştirilmiştir. Gerçekte gazetede haberleştirilen konu, Diyanet sayfalarında "Dini Terimler Sözlüğü"ndeki eskiden bu yana yer alan İslami bilgilerde yer almaktaydı.
Her şeyden önce ilgili haber "Diyanet’e sorulan soruya cevap" ile ilgili değildir. Birazcık gazeteci oyunuyla konu aktüelleştirilmiştir. Gerçekte gazetede haberleştirilen konu, Diyanet sayfalarında "Dini Terimler Sözlüğü"ndeki eskiden bu yana yer alan İslami bilgilerde yer almaktaydı.
R.İ.Eliaçık’ın Kuran-Nisa 6'da sanki genel bir şekilde bir "evlilik şartı" yer alıyormuş gibi davranması, konuyu sahte bir yorum üzerine oturtmaya çalışması da hatalıdır. Nisa 1-6 arasındaki bölümde, dikkatlice okunduğunda görüleceği gibi, genel bir “evlilik şart”ından bahsedilmemekte; bir erkeğin velisi olduğu mal sahibi yetim-öksüz kız ile ilişkisi bağıntısında ele alınmaktadır: “Eğer, velisi olduğunuz mal sahibi yetim-öksüz kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız….”
Buradaki, “haksızlık “ konusundan, erkeğin, malı için hoşlanmadığı halde varisi olduğu kızla evlenmesi; malı kaçırmamak kaygısı ile evlenmesi …. gibi bir anlam çıkarmak mümkündür. Kuran-Nisa bölümü, işte bu noktada müslim erkeklere, velileri oldukları kızlarla evlenmek yerine “onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz…” şekildeki bir başka “kural”ı tanımlamaktaydı.
Buralarda Muhammed dönemi Arabistan’ı için yeni olan bir yan, olsa olsa, “velisi olan kızla evlenme zorunluluğunu gevşeten; hoşa giden kadınla evlenme”yi öneren yan olabilir. Çünkü eski toplumda, bir aşamada, evlilik için “hoşa gitme” değil, töre-kural tayin edicidir; günümüzde bile “aile kararı evliliklerde” kız-erkek birbirini görmeden evlendirilebiliyorsa, “hoşa gitmek” Muhammed dönemi Arabistan’ında ileri bir adım oluşturur; kaldık ki, Muhammed evliliklerinde veya cariye alımlarında “hoşa gitme”nin epey rol oynadığını biliyoruz. Demek ki, Nisa’da genel bir “evlilik kıstası-kuralı” olarak Büluğ ve Rüşd'ün sıralandığı iddiası temelsizdir.
Burada, özel bir konu bağıntısında, “velisi olunan mal sahibi öksüz-yetim kız çocuğu” bağıntısında, bu noktalar ele alınmaktadır. Kaldı ki, İ.Eliaçık gibi, İslam’da bir kız çocuğunun “evliliğini” “reşit” haldeki bir kız çocuğun "evliliği" olarak gösterenlerin bir de üstüne üstlük “büluğ”dan bahsetmeleri anlamsızdır. "Rüşd"den bahsetmek zaten "büluğ" şartını geçersiz kılardı; rüşd olup da, büluğ olmamış olan kız, istisna bir hastalık halini temsil edebilir.
İ.Eliaçık buradaki yanıtında “Evlilik yaşı için 9, 12 diye sayı verilmez” diyor. Oysa, modern toplum bile mevcut bir dizi kanun-yasasını "yaş için …sayı vererek" düzenliyorsa; evlenme, oy kullanma, ehliyet alma… vb. için "17 yaş,18 yaş" diye "sayı" veriyorsa, eski toplum da "sayı" verebilirdi. Gerçekten de, eski toplum "evlenme" konusunda yaşa ilişkin “rakam…sayı vererek” kurallar ortaya koymuş görünüyor.
"1 yaşından itibaren kız çocuklarıyla evlenmek caizdir...” vb. denildiği zaman, eski toplum buradaki karışıklığı, “yasal evlilik” ile “zifafa-gerdeğe girme yaşı-çağı” şeklinde ayrıştırarak konuya çözüm üretmiş; burada ortaya çıkacak sorunları aşmak için, "yasal evlilik" ile "fiilen gerdeğe-zifafa girme" kavramlarını geliştirmiş, farklılaştırmış olmalıdır.
Eliaçık’ın "Muhammed Peygamber evlendiğinde"… lafı da bozuk bir Türkçe'ye ilişkindir; onun ilk evliliğinin 40'lı yaşlarında olduğu söyleniyor ki, bu sırada ortada Aişe ortada yoktur zaten. Ayrıca, burada Eliaçık, durumu Aişe açısından düzelteyim derken, Muhammed bakımından zora sokmaktadır. Çünkü o durumda da, Eliaçık’a yanıt verenlerden birinin yazdığı gibi, "53 yaşındaki birini 19-21 yaşındaki bir kızla" evlendirmiş olmayı iç ferahlığıyla savunuyor olmaktadır.
Eliaçık, Aişe'nin 9 yaşında olmadığına kesin emin; fakat 19 mu yoksa 21 mi olduğuna pek karar verememiş... Eski Diyanet başkanları bile "Aişe'nin 17-18 yaşında olması" ile durumu idare ediyorlardı.
İhsan Eliaçık'ın ninelerinden en azından birinin 13-15 yaşında evlenmiş olma ihtimali; Aişe'nin 1400 yıl önce "19-21 yaşında" olma ihtimalinden 1400 kere daha fazladır!
Neresinden tutarsan elde kalan bir savunma!
Ey Eliaçık!
İslam'ı reforme etmeyi senden önceki binlerce selefin beceremedi!
Sen de beceremezsin!
Dürüst bir insan ol, yeter!
Ey Eliaçık!
İslam'ı reforme etmeyi senden önceki binlerce selefin beceremedi!
Sen de beceremezsin!
Dürüst bir insan ol, yeter!
Nisa 4/6 yetimlerin ne zaman evlendirlmesi gerektiğinden bahsediyor. Nikah çağı ya da rüşd diye birşeyden bahsediyor. Şimdi yetimse ayrı yetim değilse ayrı bir protokol mü uygulayalım evlilik çağını bulmak için? Yetim olup olmama evlilik çağını sanki etkiliyor mu? Bal gibi de ayet evlilik için bir şart koşuyor. Bu şartın sadece yetimler için uygulanması gerektiğini hangi mantık iddia edebilir? Varsa deliliniz gösterin
YanıtlaSil