Eski toplumda "Kurban" konusunu incelerken ileri sürülen, "Kanlı Kurban-Kansız Kurban" gibi bir ikilemin, konu bakımından işe yaramaz bir sınıflama olduğunu ortaya koymuştuk.
Eski toplumsal yapının özelliği "sunu"ların özelliğini de belirler.
Eski toplum birimlerinin, "Çoban" veya "Tarımcı" olmalarına bağlı olarak, kendileri olarak, kendileri ile eşitledikleri, karşı toplum birime kendi yerlerine geçmek üzere sundukları bitkiler ve hayvanlar, onların totem hayvan veya totem bitkilerinin neler olduklarını da açıklığa kavuşturur.
İlgili toplum birim "avcı" ise, onun tanrılara "av hayvanları sunusu"nda bulunması kadar doğal bir şey olamaz. Fakat mesela İslami kurallarda, bir hayvanın kurban özelliği taşıması için "yabani olmaması" kuralı bulunduğu için, anlarız ki, İslam inancının ön kökenleri, "avcı-toplayıcı" toplumlardan çok, "çoban" ve "tarımcı" topluluklara dayanmaktadır.
Benzer biçimde, "tavuk" veya "horoz"u kurbandan saymayanlar için, horoz,tavuk,piliç,yumurta gibi köy toplumu ürünleri birer totem olamaz. Fakat görüyoruz ki, Musevilik ve Hristiyanlığın bir bölümü için "tavuk","horoz" ve yumurta birer ritüel araçlarıdır.
Eski toplum inceleyicileri, hayvan kurbanlar üzerine çok fazla yoğunlaşarak, eski tarım toplumlarının "bitki", " ürün", "yeşillik", "buğday-mercimek" vb. gibi ürünlerinin hayvan kurbanlar değerinde olduğunu gözlerden kaçırmışlardır.
Eski topluma doğru gidildikçe, hayvan kurbanlar kadar önemli tarım ritüelleri bulunduğunu; bitki totemlerin, "kutsal ve haram bitki-meyve-sebze" konusunun oldukça detaylı olduğunu görmeye başlıyoruz.
Kaynakları erken Mezopotamya'ya dayanan ve eşek, köpek, tavşan totemlerin çok önemsendiği bir dönemin imanlarından birisi olan Yezidiliğin " kabak günah", "marul günah", "fasulye günah"... türü inanç kaynakları, onların tarımcı, "kazmanın adamı", "çapa adamı", yani tarım toplumu olmaları ile çok yakından bağımlı olmalıdır.
Erken Mezopotamya toplumları, avcı, tarımcı ve çoban oluşlarına göre, kendilerinin sahip oldukları, ürettikleri ve kendi bedenleri ile eşitledikleri ürün ve hayvanları "kutsal totem"leri olarak olarak saptamışlar; insan kurbanı yerine bu ürünleri veya hayvanları sunarak kendi canlarını kurtarmışlardır.
"Kutsal" kitaplarda, tanrının daha ilk anda Adem ve Havva'ya "yaşam ağacı"ndan bahsetmesi; meyve-ürün yasağı formüle etmesi nedensiz değildir.
Benzer şekilde, Habil ve Kabil de, analarından doğup biraz serpilince, derhal "meslek seçimi" yaparlar: Biri Çoban olur.... Diğeri de Tarımcı...
Hayvan kurbanlar oldukça işlendiğine göre, bir miktar da, tarım ürünleri sunumu üzerinde durmakta yarar var.
http://youtu.be/DZGJtzew-o8
Sukkot....
Barakaların Festivali veya Çadırların Festivali olarak adlandırılan, Sukot, kutsal bir bayramdır ve Tişri ayının 15. günü (eylül-ekim sonları arası) kutlanır. Yahudilerin Kudüs’teki tapınağa hac ettikleri üç kutsal festivalden biridir (Şaloş Regalim.)
Bayram yedi gün sürer ve ara günlere Hol Hamoed denir. Sukalar, baraka veya çadır anlamına gelen duvarlara ve organik (genelde belirli ağaç dallarıyla) şeylerle yapılan küçük yapılardır. Sukalar, Mısır’daki kölelikten kaçtıktan sonra 40 yıl çölde yolculuk yapan, İsrail oğullarını anar. Bayramın her günü, Yahudi ev sakinler, Lulav ve Etrog’la dualar okur [1].
Suka, Sukot süresince içkinin ve yemeğin yenilip, uykunun gerçekleştiği küçük kulübelerdir...
Sukot’un kaynağı tarımdan gelir. Bunun kanıtları arasında; kutsal kitaptaki adı, ‘Hasat Festivali,’ [2] süresince gerçekleşen kutlamalar ve “Yedinci ay festivali” sezonu vardır. Yüksek sayıdaki katılımdan dolayı, Sukot, önemli devlet törenlerinin gerçekleştiği bir zaman halini almıştır.
Musa, İsraillilerden her yedi yılda bir Sukot zamanında toplanmalarını ve kutsal kitaptan okumalarını istemiştir (Tensiye 31:10-11). Kral Süleyman, Kudüs’teki tapınağı, Sukot’ta adamıştır(1 Kings 8; 2 Chron. 7). Ayrıca Sukot, Kudüs’teki kurban ibadetinin Babil tutsaklığı döneminden sonra devam etmesinden sonra gelen ilk kutsal bayram olmuştur (Ezra 3:2-4).
Levililer kitabına göre, Tanrı Musa’ya halka şunu emretmesini söyledi:
“Yedi gün çardaklarda (Sukalarda) oturacaksınız, İsrail’de bütün yerliler çardaklarında oturacaklar. İsrail oğullarını Mısır diyarından çıkardığım zaman, onları çardaklarda oturttuğumu nesilleriniz bilsinler.” (Lev. 23:42-43).
Kurallar ve adetler
Sukot yedi günlük bir bayramdır. İlk günü özel dualar ve yemeklerle kutlanır. Diğer günleri ise Hol Hamoed (festivalin hafta içi günleri) olarak bilinir. Yedinci günü Hoshana Rabbah ( Büyük Hoşana) olarak adlandırılır ve kendine özgü rituelleri vardır. İsrail dışında, ilk iki günü tamamen festival olarak kutlanılır. Bütün hafta boyunca yemekler sukalarda yenir ve Ortodoks Yahudi aileleri sukalarda uyur. Her gün Lulav ve Etrog ile dualar okunur.
Suka inşa etmek
Suka'nın duvarları herhangi bir maddeyle yapılabilir (tahta, bez, alüminyum cephe kaplama ya da bez.) Duvarlar ortada tek durabilir ya da bir yapının yanında yapılabilir. Tavan organik maddelerden yapılmalıdır (Skhakh) yapraklı ağaç dalları ya da palmiye yaprakları gibi. Sukanın içini sallanan seyler dekore etmek adettir.
(Yedi tür. [3])
Özel ibadetler
Sukot’taki ibadetler arasında, Tevrat okumak, sabah ayininden sonra Musaf’ı okumak, Hallel’i okumak ve Ana duaya özel eklemeler yapmak ve yemeklerden sonra şükran duası etmek vardır. Buna ek olarak, ibadetlere 4 türün katıldığı ritüeller de dâhildir. Lulav ve Etrog Şabat’ta sinagoga getirilmez.
Hoshanot
Festivalin her günü, dua edenler, ellerinde dört türle birlikte sinagog etrafında dönerek mezmur 118.25’i ve Hoşanot adlı özel duayı okurlar. Bu ritüel, ya sabah Tevrat okumalarından sonra ya da Musaf’ın sonunda gerçekleşir. Bu tören, Kudüs’teki tapınakta gerçekleşen söğüt ağacı törenini anar. Söğüt ağacı töreninde, sunağın yanında söğüt ağacı dalları kümelenir ve dua edenler sunağın etrafında dönerek dualar okurdu.
Ushpizin
Tatil süresince, bazı Yahudiler ushpizin adlı duayı okurlar. Bu dua, yedi ‘yüce misafir’in Suka’ya karşılanmasını sembolize eder. Bu ushpizinler (Aramice אושפיזין 'misafirler’) İsrail’in yedi kutsal liderini temsil eder: Abraham, İshak, Yakup, Musa, Harun, Yusuf ve Davud. Geleneğe göre, Suka’ya her gece farklı bir misafir girer ve ardından altı kişi onu takip eder. Her misafir, o günün dini önemine dair ders verir. Yeni başlayan bir gelenekle, bazı Yahudiler bu yedi yüce misafirin eşlerini de Suka’ya davet etmeye başladılar: Sara, Rebeka, Rakel, Leah, Meryem, Debora, Ester, Rut ve Tamar.
Hol Hamoed
Sukot’un ikinci gününden yedinci gününe kadar olan döneme Hol Hamoed חול המועד adı verilir. Bu günlerde, özel yemekler, toplantılar, aile ziyaretleri ve başkalarının Sukalarını gezmek gibi bayrama özel aktiviteler yapılır. Bayramın rahatlığını ve eğlencesini bozacak; çamaşır yıkamak, elbise tamir etmek ya da iş yapmak gibi aktiviteler yasaktır. Birçok Yahudi Hol Hamoed günlerini tatil zamanı olarak geçirir. Birçok sinagog ve Yahudi merkezleri özel aktiviteler yapar ve yemekler verir.
Hakel
Kudüs’teki tapınak zamanında, bütün Yahudi erkekler, kadınlar ve çocuklar: Kudüs’e gelir, tapınak bahçesinde toplanır ve Yahudi kralın Tevrat’tan okuduğu seçmeleri dinlerlerdi. Bu tören her yedi yılda bir yapılırdı ama tapınağın yıkılmasıyla sona erdi [4]
Sukot’un ara günlerinde, müzikli ve danslı toplantılar gerçekleşir, bunlara simchat beit hashoevah denilir. Bu gelenek, Siloam havuzundan su alınıp, Kudüs’teki hac yolunu kullanıp, tapınağa su taşımayı anar.
Hoş’ana raba
Sukot’un yedinci günü, Hoş’ana Raba’dır (büyük yalvarış.) Bu günde, yedi tur gerçekleşen, ayine katılanların ellerinde dört türle ve ek dualar okuduğu özel ayinler gerçekleşir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder