'Kutsala Hakaret" Tehditine Yeter! Ateistlerin Tehdit edilmesi, aşağılanması son bulmuyor!
Ateistlerin Başında Demokles’in Kılıçları!
Tanrı-Allah Karşıtı Ateist Propagandanın TCK Engelleri!
"Ateist mi, tinerci mi" olsun diye böğürmek serbest!
"Bir ateist BİLE bunu söylemez.. "demek serbest...
"Dinsiz-imansızlar..." diye başlayıp her türlü adice iftiraları atmak serbest!
Ama ateistler, "Allah, Tanrı yoktur..." dese bile, kanunlar nezdinde davalar, tehditler başlar!
Artık, ateistlerin kendini özgürce ifade edecekleri; İslam'ın ve diğer
tüm dinlerin hatalı olduğunu korkusuzca söylebilecekleri demokratik
bir ortam istiyoruz!
Ateistler, artık sindirilemeyecek!
Artık, "Elhamdüllah Ateistim" türünde İslam'a sığınmış Ateizme hayır!
Türkiye'de ilkeli, kişilikli, onurlu bir ateizmin inşası için elele verelim!
***
Aşağıdaki kanunların değişmesi için mücadele edilmelidir.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
Madde 216 - (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge
bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi
aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu
güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde,
bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2)
Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge
farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin
benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını
bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.
--------
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Şerefe Karşı Suçlar
Hakaret
Madde 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide
edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da
yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref
ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî
para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin
cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek
işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli,
yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada
belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini
açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu
dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve
yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı
hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş
sayılır.
***
Ekşi
Sözlük'ün içinde yazılanları bilimsel bakımdan doğru bulmasak bile,
"Ateistlerin İfade Özgürlüğü İçin" Ekşi Sözlük'ü Destekleyelim!
Yazsan...... dine hakaret...
Konuşsan... dine hakaret....
Çizsen... ....dine hakaret...
Muhayyelesi bu kadar geniş bir cemaatin Allah'ı da zaten, Muhayyele'de var olduğu için, ne söylesen, ne yazsan, ne çizsen gidip o Allah'ın bir yanına dokunuyor!
Bu kadar çok kuralı, riti,yasağı, günahı, sevabı, ödevi olan bir dinin Allah'ına hayatın her alanında rastlıyorsak, bu biz ateistlerin suçu değildir; "Allah'ın" hayatımıza bu kadar çok alanda müdahil olmak istemesindendir.
Konuşsan... dine hakaret....
Çizsen... ....dine hakaret...
Muhayyelesi bu kadar geniş bir cemaatin Allah'ı da zaten, Muhayyele'de var olduğu için, ne söylesen, ne yazsan, ne çizsen gidip o Allah'ın bir yanına dokunuyor!
Bu kadar çok kuralı, riti,yasağı, günahı, sevabı, ödevi olan bir dinin Allah'ına hayatın her alanında rastlıyorsak, bu biz ateistlerin suçu değildir; "Allah'ın" hayatımıza bu kadar çok alanda müdahil olmak istemesindendir.
***
Ağzını açtığı her an, herkese kolaylıkla kişisel küfür edebilen, aşağılayan, hakaret eden bu şahıs eline geçirdiği devlet aracını kullanarak tehdit, baskı ile insanları susturmayı deniyorsa, orada demokrasi ve adalet olabilir mi?
***
Nedim Gürsel ve “Allah’ın Kızları” da TCK 216. maddesinden Davalık Olmuştu!
Yazar Nedim Gürsel'e “Allah’ın Kızları” romanında “dini değerleri aşağıladığı” gerekçesiyle 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
‘Hukuk skandalı’
Romanı hakkında soruşturma açıldığında şaşırdığını belirten Gürsel, “Savcılığın verdiği takipsizlik kararına rağmen kitabım hakkında dava açıldığını öğrenince şaşkınlığım endişeye dönüştü. Bu durum ülkemizde yalnızca düşünce özgürlüğüne indirilen bir darbe değil, aynı zamanda bir hukuk skandalı. Demek ki bazı çevreler ısrarla Türkiye’nin hâlâ yazarlarını yargılayan bir ülke olmasını istiyor” dedi.
Yazar Nedim Gürsel'e “Allah’ın Kızları” romanında “dini değerleri aşağıladığı” gerekçesiyle 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
‘Hukuk skandalı’
Romanı hakkında soruşturma açıldığında şaşırdığını belirten Gürsel, “Savcılığın verdiği takipsizlik kararına rağmen kitabım hakkında dava açıldığını öğrenince şaşkınlığım endişeye dönüştü. Bu durum ülkemizde yalnızca düşünce özgürlüğüne indirilen bir darbe değil, aynı zamanda bir hukuk skandalı. Demek ki bazı çevreler ısrarla Türkiye’nin hâlâ yazarlarını yargılayan bir ülke olmasını istiyor” dedi.
***
Savcı, Fazıl Say’ın ifadesini almış, ceza kesmişti!
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan suç duyurusunda Fazıl Say ’ın internet paylaşım sitesi twitter’daki kendisine ait sayfasında İslam inancına saldırı niteliğinde mesajlar yayınladığı iddia edilmişti.
Suç duyurusunda, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “dini değerlere hakaret” olduğu savunuldu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, dün Say’ı ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne çağırdı. Soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren Say’ın “Kimsenin dini değerlerine hakaret etmedim” dediği öğrenildi. Say, twitter hesabından da, ‘Dünyanın her yerinde müzikteki ifadeleri vermişliğimiz oldu, savcılıkta ilk kez ‘ifade’ verdik. Haliyle tatsız bir gün. Bu soruşturmada avukatlığımı yapan Ankara Barosu Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu’na ve Avukat Meltem Akyol’a teşekkür ederim’ dedi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan suç duyurusunda Fazıl Say ’ın internet paylaşım sitesi twitter’daki kendisine ait sayfasında İslam inancına saldırı niteliğinde mesajlar yayınladığı iddia edilmişti.
Suç duyurusunda, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “dini değerlere hakaret” olduğu savunuldu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, dün Say’ı ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne çağırdı. Soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren Say’ın “Kimsenin dini değerlerine hakaret etmedim” dediği öğrenildi. Say, twitter hesabından da, ‘Dünyanın her yerinde müzikteki ifadeleri vermişliğimiz oldu, savcılıkta ilk kez ‘ifade’ verdik. Haliyle tatsız bir gün. Bu soruşturmada avukatlığımı yapan Ankara Barosu Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu’na ve Avukat Meltem Akyol’a teşekkür ederim’ dedi.
***
"İslam'a Hakaret"!
Eleştiri İle hakaretin Sınırlarını kim, nasıl ayırıyor!
"Allah yok" demek,"İnkar etmek" ve bunu alenen yapmak, eleştiri mi,hakaret mi?
Eleştiri İle hakaretin Sınırlarını kim, nasıl ayırıyor!
"Allah yok" demek,"İnkar etmek" ve bunu alenen yapmak, eleştiri mi,hakaret mi?
***
"Allah yok", "Bu anlamda Peygamber de, Olmayan Allah Elçisi Olamaz" demek bile "İslam'a Hakaret" sayılabiliyor!
Kendine ateist diyen ve gerçekten ateist olan bir şahıs için, "Allah, Tanrı, Rab vb. türü bir yaratıcı yoktur" demek, "Onları inkar et"mek, alfabenin A harfidir!
Kendine ateist diyen ve gerçekten ateist olan bir şahıs için, "Allah, Tanrı, Rab vb. türü bir yaratıcı yoktur" demek, "Onları inkar et"mek, alfabenin A harfidir!
***
Bu filmin replikleri, Muhammed'in repliklerinden başka bir şey değil...
Fakat, İslamistler için "hakaret üstüne hakaret" oluyor!
Fakat, İslamistler için "hakaret üstüne hakaret" oluyor!
"Bir Ateist BİLE...."
Bu adam Diyanet başkanı...
Ateistten bahsetme tonuna bakarak, bunun ve "ümmeti"nin ateist hakkında nasıl bir kanısı olduğunu çıkarabiliriz!
Bu adam Diyanet başkanı...
Ateistten bahsetme tonuna bakarak, bunun ve "ümmeti"nin ateist hakkında nasıl bir kanısı olduğunu çıkarabiliriz!
'Bir ateist bile bunu yapmaz'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sosyal medyada Hazreti Peygambere hakaret içeren ifadeleri sayfasına taşıyan internet sözlüğüne tepki gösterirken, “Ben bu topraklarda inanmayan bir ateistin bile sevgili peygamberimize bu tür hakaretleri sanal ortamda dahi olsa bilerek yazacağına ihtimal vermek istemiyorum. Bu, Ramazanın manevi iklimini bozmaya yönelik bir provokasyondur” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İstanbul’da katıldığı iftar programının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Görmez, “Üzerinde düşünülerek tertip edilmiş bir şey olarak düşünmek istemiyorum” dedi. Görmez şöyle konuştu:
“Daha çok araya sızmış korsan bilgiler olabilir diye yorumluyorum. Ama eğer düşünülerek hazırlanmış bir tertip varsa bu, Ramazanın manevi iklimini provoke etmeye yönelik bir şeydir. Onun için herkesi sağduyuya davet ediyorum. Bu tür provokasyonlar olsa olsa Uluslararası İslamofobi Endüstrisinin cehenneme düzenlediği bir tren seferinin arkasına takılmaktan ibarettir. Bu doğru değildir. Bu trenin dört yakıtı vardır. Kin, öfke, nefret ve cehalet… Ben bu topraklarda inanmayan bir ateistin bile Sevgili Peygamberimize bu tür hakaretleri sanal ortamda dahi olsa bilerek yazacağına ihtimal vermek istemiyorum. Bu provokasyonun bir tek yorumu vardır. O da Uluslararası İslamofobi Endüstrisinin heybesini katarlarını nefretle, kinle, öfkeyle, cehaletle doldurarak cehenneme gönderdiği bir trenin arkasına takılıp gönüllü yolcu olmaktan ibarettir.”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sosyal medyada Hazreti Peygambere hakaret içeren ifadeleri sayfasına taşıyan internet sözlüğüne tepki gösterirken, “Ben bu topraklarda inanmayan bir ateistin bile sevgili peygamberimize bu tür hakaretleri sanal ortamda dahi olsa bilerek yazacağına ihtimal vermek istemiyorum. Bu, Ramazanın manevi iklimini bozmaya yönelik bir provokasyondur” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İstanbul’da katıldığı iftar programının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Görmez, “Üzerinde düşünülerek tertip edilmiş bir şey olarak düşünmek istemiyorum” dedi. Görmez şöyle konuştu:
“Daha çok araya sızmış korsan bilgiler olabilir diye yorumluyorum. Ama eğer düşünülerek hazırlanmış bir tertip varsa bu, Ramazanın manevi iklimini provoke etmeye yönelik bir şeydir. Onun için herkesi sağduyuya davet ediyorum. Bu tür provokasyonlar olsa olsa Uluslararası İslamofobi Endüstrisinin cehenneme düzenlediği bir tren seferinin arkasına takılmaktan ibarettir. Bu doğru değildir. Bu trenin dört yakıtı vardır. Kin, öfke, nefret ve cehalet… Ben bu topraklarda inanmayan bir ateistin bile Sevgili Peygamberimize bu tür hakaretleri sanal ortamda dahi olsa bilerek yazacağına ihtimal vermek istemiyorum. Bu provokasyonun bir tek yorumu vardır. O da Uluslararası İslamofobi Endüstrisinin heybesini katarlarını nefretle, kinle, öfkeyle, cehaletle doldurarak cehenneme gönderdiği bir trenin arkasına takılıp gönüllü yolcu olmaktan ibarettir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder