11 Eylül 2011 Pazar

Diyanet: "Hurafe Listesi"....

Diyanet: "Mevlid okutmak da hurafe".... 
21. YÜZYIL TÜRKİYE' SİNDE HURAFELER

Diyanet İşleri Başkanlığı, kapsamlı bir araştırma yaparak Türk insanının inandığı 'hurafe'lerin listesini çıkardı. Türkiye genelinde toplam bin 380 çeşit hurafe olduğunu tespit eden Diyanet, hurafelere karşı savaş açtı.
Diyanet, cenazenin 7, 40 ve 52. gecesiyle ölüm yıldönümlerinde hatim ve mevlit okumak-okutmayı da hurafe saydı. Diyanet, defin esnasında kürek yere konulmadan alınırsa alanın öleceğine inanmak, ölen kişinin ruhu gelir diye cenaze evini sürekli ışıklandırmak, yeni doğan çocuğun dindar olması için göbeğinin kesilerek cami avlusuna bırakılması, cami anahtarının konuşamayan çocuğun ağzına sokulup çıkarılması gibi birçok inanışın da hurafe olduğunu açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, aylar süren bir çalışma sonrasında Türk halkının inandığı 'hurafe'lerin listesini çıkardı.
Hurafelere karşı savaş açan Diyanet, hurafeleri 'dini hayatın gelişmesinin önündeki en büyük engel' olarak nitelendirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından il müftülüklerinden elde edilen veriler ışığında hazırlanan '21. yüzyılın Türkiye'sinde Hurafeler' başlıklı raporda, Türkiye genelinde toplam bin 380 hurafe olduğu açıklandı.

Diyanet'in 'hurafe' çalışmasına göre en fazla hurafe aileyle ilgili konularda görülüyor. Aileyle ilgili hurafeleri, 'uğur-uğursuzluk', 'cenaze', 'şifa' ve 'türbe' gibi konulardaki hurafeler izliyor. Diyanet, Türkiye genelinde aile konusunda 335 hurafe, uğur ve uğursuzluğa inanma konusunda 319, cenaze 272, şifa konusunda 78, türbe-yatır konusunda 73, hıdrellez konusunda 49, baht açılması konusunda 39, namazda 36, nazarda 31, duada 26, adakta 25, hac konusunda 23, mübarek gün ve gecelerle ilgili 17, misafirle ilgili 12, bayramla ilgili 12, sihir-büyü-fal konusunda 9, cin-peri konusunda 9, aşure konusunda 8, helal-haram konusunda 7, muskayla ilgili 6, ay ve güneş tutulmasıyla ilgili de 2 adet hurafe bulunduğunu tespit etti.

Diyanet araştırmasına göre, Türkiye'de aile konusunda inanılan hurafelerden bazıları şöyle:

"Sünnet olan çocuk için oklava çevirmek, yeni doğan çocuğun dindar olması için göbeğinin kesilerek cami avlusuna bırakılması, konuşamayan çocuğun konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak, yürüyemeyen çocukların ayaklarına ip bağlayarak cuma namazından çıkan ilk kişiye ipi kestirmek, kırkı çıkmamış bir bebeğin tırnağı kesilirse o çocuğun hırsız olacağına inanmak, çocukları olmayanların çocuklarının olması için deve dili veya etini yedirmek, hamile kadınların saçlarını kesmemeleri, nikah anında gelin ya da damattan kim önce diğerinin ayağına basarsa evde onun sözünün geçeceğine inanmak."

MEVLİT OKUTMAK DA HURAFE

Araştırmada, Türkiye genelinde en yoğun olarak görülen hurafe çeşitlerinden birinin de 'uğur ve uğursuzlukla' ilgili olduğu vurgulandı. Çalışmada, uğur ve uğursuzlukla ilgili bazı hurafeler de şöyle sıralandı:

"Baykuş ötmesi, kara kedinin insanın önünden geçmesi, horozun vakitsiz ötmesi, insan ve araçların önünden tavşanın geçmesi, iki bayram arasında nikah ve düğün yapmak, gece vakti tırnak kesmek, salı günü, akşamları sakız çiğnemeyi ölü eti çiğnemek gibi kabul etmek, gece aynaya bakmak, gece ev temizlemenin fakirlik getireceğine inanmak, elden ele sabun, bıçak, makas, iğne, soğan gibi malzemeleri vermek, kişinin üzerinde dikiş dikilmesi halinde ağza çöp alınması gerektiğine inanmak. Sol gözün seğirmesini kötüye, sağ gözün seğirmesini hayra yormak, kadının erkeğin önünden geçmesi durumunda erkeğin nasibinin kesileceğine inanmak, ezan okunurken köpeklerin ulumasını kötüye yormak, ceviz diken kimsenin ömrünün kısa olacağına inanmak, cam ve porselenin aniden düşüp kırılmasıyla bir belanın defedileceğine inanmak, merdiven altından geçmeyi uğursuz saymak, cuma günü ekmek pişirilmesi halinde meleklerin kanatlarının yanacağına inanmak."

Diyanet'in araştırmasına göre, cenazenin 7, 40 ve 52. gecesiyle ölüm yıldönümlerinde hatim ve mevlit okumak-okutmak da hurafe. Defin esnasında kürek yere konulmadan alınırsa, alanın öleceğine inanmayı, ölen kişinin ruhu gelir diye cenaze evini sürekli ışıklandırmayı hurafe sayan Diyanet, cenazeyi götürürken alkışla uğurlamanın, arkasından yüksek sesle zikir yapmanın, slogan atmanın, üzerine çiçek serpmenin, cenaze ve mezara çelenk koymanın, mezarın üstünü beton veya mermerle kapatmanın, kabir üzerine türbe yapmanın ve resim koymanın da hurafe olduğunu açıkladı. Araştırmada, 'hurafe' sayılan diğer inanışlar da şöyle sıralandı:

"Hastaların başının üstünde tuz gezdirmek, köz söndürmek, kurşun döktürmek, ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, dilek taşlarına taş yapıştırmak, bereket için türbelere para atmak, çocuğu olmayanları şeyhe ve türbeye götürmek, muska yazdırmak, cuma selası okunurken bekar kızların bahtları açılması için kilit açtırmak, camiye giderken cami duvarını öpmek, nazar değmemesi için hayvan başı-boynuzu, kaplumbağa kabuğu, kara çalı dikeni, at nalı, sarımsak ve nazar boncuğu takmak, kurşun döktürmek, misafirin ve askere gidenin arkasından su dökmek, falcılara-büyücülere gitmek, yıldıznameye baktırmak, kahve falına bakmak, ay ve güneş tutulmasını kötüye yorumlamak, ay ve güneş tutulması sırasında silah atmak-teneke çalmak."

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarından

Dr. Kıyasettin KOÇOĞLU' un Kitabından Alıntıdır..

---------------------------------------
 
Diyanet tarafından yayınlanan “hurafe listesi” şöyle:

- Ateşe su dökülürse cin çarpar, yiyeceklerin ağzı kapatılmadığında gece onlardan cinlerin yediği anlayışı,
- Kuran ve sünnet ile örtüşmediği halde dövme yaptırmak, erkeklerin küpe takması, burçların insan karakterine etkili olduğu inancı,
- Türbe, yatır gibi yerlerden medet ummak. Bir yatırın mezar taşına mum yakıp, dilek tutmak,
- Sünnet olan çocuğun acısının azalacağına inanılarak sünnet olma anında annesi ve diğer hanımlar tarafından oklava çevirmek,
- Yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak,
- Konuşmayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak,
- Yürümeyen çocukların ayaklarına ip bağlayarak cuma namazından ilk çıkan kişiye ipi kestirmek,

- Küçük çocukların üzerinden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak,
- Çocuğu olmayanlara çocukları olması için deve dili veya etini yedirmek,
- Çocuk doğan eve 40 gün süre ile et alınmaması gerektiğine inanmak,
- Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak,
- Boyu ölçülen çocuğun cüce kalacağına inanmak,
- Gelinin kucağına erkek çocuk verilince çocuğunun erkek olacağına inanmak,
- Loğusa kadının herhangi bir şeyden zarar görmemesi inancıyla, bulunduğu yere süpürge, soğan, sarımsak asmak, yastığının altına iğne, bıçak gibi şeyler koymak,
- Loğusa kadını kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak,
- Hamile kadınların saçlarını kesmemeleri gerektiğine inanmak,
- Nikah esnasında gelin ve damadın birbirlerinin ayağına bakması halinde, önce basanın sözünün geçeceğine inanmak,
- Gelin ve damadın üzerine para, üzüm, şeker ve leblebi gibi şeyler atıp, kapıda küp kırmak,
- Evlenmeyen genç kızların kısmetinin açılması için müezzine minareden para attırmak, mendil veya eşarp sallatmak,
- Baykuş ötmesi, kara kedinin insanın önünden geçmesi, horozun vakitsiz ötmesi, insanların ve araçların önünden tavşanın geçmesinin uğursuzluk sayılması, karganın ötüşünün o bölgeye gelecek belanın işareti olarak kabul edilmesi,
- İki bayram arasında nikah yapmak, duaların kabulü için mübarek gecelerde ziyaretgahlarda mum yakmak, gece vakti tırnak kesmek, cuma ve arefe günlerinde çamaşır yıkamak, dikiş dikmek, temizlik yapmak, akşam sakız çiğnemeyi ölü eti çiğnemek gibi kabul etmek, gece aynaya bakmak gibi şeylerin uğursuzluk getireceğine inanmak,
- Elden ele sabun, makas, bıçak, iğne ve soğan vermenin uğursuzluğuna inanmak,
- Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkılacağına inanmak,
- Cam ve porselen gibi eşyanın aniden düşüp kırılmasını, bir belanın defedileceğine işaret saymak,
- Merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak,
- Cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmak,
- Cenazenin alkışlanma uğurlanması, cenazenin arkasından slogan atmak ve çiçek serpmek, cenaze için üçüncü gününde helva ve yemek dağıtmak, kefen arasına dua, ayet ve vasiyetname koymak, ölen kimse için arefe günü kurban kesmek,
- Hastanın başı üzerinde tuz gezdirmek, köz söndürmek, kurşun döktürmek,
- Dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,
- Hıdrellez günü sahile gidilerek kuma veya toprağa ev, araba veya kadın resimleri çizilerek böylece çizilen resimler sayesinde ileride onlara sahip olunacağına inanmak,
- Camiye girerken cami duvarını öpmek,
- Tekke ve türbelerde kurban kesmek, türbe ve tekkelerden şifa beklemek, mum yakmak, el yüz sürmek,
- Misafirin, askere gidenin veya yola çıkanın arkasından su dökmek,
- Kahve falına bakmak, falcılara, büyücülere gitmek,
- Ay ve güneş tutulmasında silah atmak, teneke çalmak.


----


-“Yıldıznameye” baktırmak,
-“FAL” açtırmak,
- “SİHİR” bozdurmak
-“TÜRBE VE EVLİYA” mezarlarını dolaşmak-kızının nasibini açtırmak 
-Göz arızasını gidermek, ağrısını dindirmek için seansına Yüzlerce TL para isteyenler, göğüse ve göbeğe muska yazma cüret ve ahlâksızlığına tevessül edenler ve bunların tuzağına düşüp pişmanlığını sineye çekenler de maalesef bulunmaktadır.
-Kimi yerde gelin kocasının evine girerken “kaynanasının iki bacağı arasından geçerse saygılı olur”, diye inanılmakta, dolayısiyle insan onuru ayaklar altına alınmaktadır.
-“Yeni doğan çocuğun ilk dışkısı cin çarpmasın, nazar değmesin” diyerek yattığı odanın eşiği altına koymak- bebeğin beşiğine mezarlıktan toprak getirip koymak
- Baykuşun ötmesi, bacaya konma ve uçmasından, tavşanın kaçmasından horozun vaktinden evvel ötmesinden, köpeğin ulumasından çeşitli manaların çıkartılması.
  - Bacanın dumanının eğri veya doğru çıkmasından, kuşa kağıt çektirmekten, fala baktırmaktan çeşitli manaların çıkartılması.
  - Evden misafir giderse, o evi 3 gün süpürmemek
  - Haftanın günlerinden bazısını uğursuz saymak
 - İki bayram arasında nikah yapmamak, (Halbuki Peygamber Hz. Ayşe ile iki bayram arasında evlenmiştir.) 
  - Sıcak su içerisinden çakıl veya taş alınırsa çocuk olur inancı
  - Dörtyol kavşağında ulunursa uyuzluk gidermiş inancı
  - Falan ağaca çaput bağlanırsa dert ve tasalar gider inancı 
 - Hıdrellez , Nevruz (bahar) bayramı ve Yılbaşı kutlama inancı 
  - Ağaçlara çaput bağlamak, dilekte bulunmak, çocuk istemek ve fayda göreceği inancı 
  - Cumartesi günü yorgan kaplanırsa, sahibinin ölüsü o yorganın üstünden kalkarmış inancı
  - İğde çekirdeklerinin kutsal bilinmesi ve ondan fayda beklenmesi inancı.
  - Çeşitli beklentilerinden dolayı duvarlara Ayakkabı ve Kelle asma inancı
  - Cenaze merasimlerinde müzikli aletler çalma ve çelenk gönderme adeti (Hıristiyanlık adetidir.)
  -Katafalk adıyla tabuta konan cenazeye önünde saygı duruşunda bulunma inancı (Hıristiyanlık adetidir.) 
  -Kızın kısmeti açılsın diye, türbeleri dolaştırıp mum yaktırma inancı.
 - Yeni doğan çocukların bahtının güzel olması için çocuğu tekkeleri ve türbeleri gezdirip, tuz, şeker, helva yedirme adeti. 
  -Çocuğu olmayanların sahtekar hoca veya cincilere gidip okutma veya vücuduna yazı yazdırma adeti
-(Hastalığın tedavisi için Kur'an veya Hadisler okunması caizdir. ibretlik Haberler 1-2 'ye bakılabilir. Bunların dışındaki tüm tılsım ve fevkler caiz değildir.)
  - Gelin, kocasının evine girerken kapı girişinde kocasının bacakları arasından eğilerek geçmesi adeti
  - Doğan çocuğun, doğumunun 7. gününde mum yakıp, tuz ıslatıp, eşyaları süslemek, iğdeyi delip çocuğun sırtına asma adeti. 
  - Salı günü yola, çıkılmaz, çamaşır yıkanmaz inancı 
 - Misafir gidince veya yolculuğa çıkan olduğunda arkasından su dökme inancı
  - Sabunu elden ele vermeme inancı 
  - Baba, evlada, evlat babaya selam vermezmiş inancı 
  - At nalının uğurlu sayılıp, kapılara asılması inancı 
  - Ölünün kırkıncı ve elli ikinci gecesinde helva dağıtılması inancı
  - Kabristanda definden sonra şeker dağıtılma inancı 
  - Ay ve güneş tutulduğunda teneke çalınması inancı 
-    Türbelerdeki ölülerden yardım isteme medet umma inancı.
-    Gelecek hakkında gaibi bildiklerini söyleyen kişilere inanma
-     Ölülere kurban kesme ve yardım bekleme inancı 
-     Büyükleri karşılamak için, seyahat için v.s, kurban kesip kanını akıtma
-     Nişan ve düğünlerde gelinle damadın beraber, kadın erkek karışık bulunması ve oynaması 
-     Kötü bir haber duyduğu veya söylediği vakit eliyle bir yere tıklama inancı 
-      Kabe’den başka, falan yeri ziyaret eden, yarı hacı olur sözü 
-      Mezar taşlarına resim yaptırma inancı   
-    Nazar değmesin diye çocuklara mavi bocuk, göz v.b şeyler takılması inancı...




**********************


-----------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder