8 Ağustos 2013 Perşembe

Cennetten Arsa Tapusu...

                      Koş İmanlı, Koş....Yetişen alıyor...

 
Endüljans, Orta Çağ Avrupasında bir tür günah çıkarma ve ölümden sonra cennete gitmek için Papa'nın sattığı günahlardan arınma belgesi.

Kilisenin halktan para alarak cennetten toprak satmasıdır. Katolik Kilisesi Yeniçağ başlarında harcamalarının artması üzerine bir bildiri yayınladı. Bu bildiriye göre Hristiyanlar günahlarından arınabilmek için kiliselere bağışta bulunmalıydı.

Bildiri Katolik Kilisesi'ne karşı kitlesel eylemlere neden oldu ve sonucunda Reform hareketleri başladı. Kutsal devlet ve kilisenin otoritesinin sorgulanması gündeme geldi. Bunlar temel olarak bir süre sonra halkın, kiliseye olan inancını yavaş yavaş yok etti ve bu da reform hareketlerine yol açtı.

***

 
 
2 Milyon 684 bin 368 kişilik takipçisi ile Papa Francis "huzur"larınızda...

 

 
 Medyayı kullanmaya karar veren Papa'nın sayfası..
 


 
Toprak Cennet'ten, para dünyadan...
 

Antalya, Hatay, Kırıkkale, Çankırı ve Ankara'da vatandaşları cennetten yer vereceklerini söyleyerek dolandırdığı öne sürülen 3'ü kadın 6 kişi gözaltına alındı.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Antalya Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandı
rıcılık Büro Amirliği ekipleri, dini inançları kullanarak dolandırıcılık yaptığı öne sürülen zanlılara yönelik iki aylık teknik ve fiziki takibin ardından operasyon düzenledi.

Antalya, Hatay, Kırıkkale, Çankırı ve Ankara'da eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, örgütün lideri olduğu öne sürülen F.K. ile eşi N.K, doktor olduğu öğrenilen A.C.Y. ile A.Y, U.T. ile F.Y. gözaltına alındı.

F.K'nin, önceki hayatında Veysel Karani olduğunu söyleyerek vatandaşları “Cennetten size yer vereceğiz” vaadiyle dolandırdığı öne sürüldü.

Zanlıların 2 yılda çok sayıda kişiyi 5-6 milyon lira dolandırdığı iddia edildi.

Zanlıların dolandırıcılık yaparken hipnoz yöntemini de kullandığı, örgütün dolandırdığı kişiler arasında hakim, avukat ve öğretmenlerin de bulunduğu öğrenildi.
 
 
                  Bu ihtişamlar, tapu satmadan olur mu?
 

Ateş tapınımının etkilerinin Hristiyanlığın Katolik kısmında hala çok güçlü olduğu görülüyor.

 
 Buradaki tabloda, "Yanmak", aslında arınmak, günahlardan temizlenmek, huzura, saadete kavuşmak olarak resmediliyor...

Nevruz ateşlerinden atlamak; "nara yanmak", "od ateşi" gibi kavram ve uygulamalar, eski ateş kültünün günümüzdeki yaşayan etkileri
dir.

İlginç biçimde, Hristiyanların Şeytanı ateşe yaklaşamaz...

Oysa, Müslüman Şeytanı, ateş içinde rakseder; çünkü İslam'ın Allah'ı, açıkça söyler ki, Şeytanı kavurucu ateşten yaratmıştır.

Böylece biz de anlarız ki, İslam bakımından "Şeytan algısı", günümüzün Hristiyan ve-ya Musevilerinin ateşe tapan atalarını ifade eder ...

Buna karşılık Musevi-Hristiyanlar için Şeytan algısı, Ateş'ten korkan, ateşe yaklaşamayan Müslümanların atalarını ifade eder...
                                                             ***
 
 Ateş tapınımının etkilerinin Hristiyanlığın Katolik kısmında hala çok güçlü olduğu görülüyor.

"Yanmak", aslında arınmak, huzura, saadete kavuşmak olarak resmediliyor...

Nevruz ateşlerinden atlamak; "nara yanmak", "od ateşi"... eski ateş kültünün yaşayan etkileri olarak var...
 
 
                             
 Ateistler ve dinsizlerin şimdiki moda deyimlerle, ölen dinsiz ve ateistler için "Işık"lı dilek cümleleri kurmaları üzerinde yeniden düşünmekte fayda var.

"Işığı bol olsun!"...
"Işıklar İçinde Yatsın!" ...

Bu dilekler, aslında tipik Hristiyan ve ateş kültü ile çok içli-dışlı olan Alevi-Bektaşi dinlerinin jargonlarıyla süslüdür.

Hatta daha fazlasını söyleyelim...
İslam içindeki eski ateş kültü kalıntısı olan "nurculuğun" taziye deyimi olan "Nurlar içinde yatsın!" ile "Işıklar içinde yatsın!" aynı cümlenin Nur=Işık adaptasyonudur!

Ölen bir ateist insan için, sanki "öteki dünyası" varmış türü dileklerde bulunmak bile, bizdeki bozuk ateist mayanın; dinle sarmalanmış bir "dinsizim elhamdüllah"çı gizli dindarlığın derecesini göstermektedir.

Bizler öldüğümüz zaman, en fazla "anılarımızla yaşayabiliriz."

Işık veya karanlıkta, yatacağımız bir yer yok; öteki dünya yok, "ne yazık ki"!
                                                **

Ateş tapınımının etkilerinin Hristiyanlığın Katolik kısmında hala çok güçlü olduğu görülüyor.


                               Sen Bir Ateistsin!                               Ateist Olarak Kal!
 
Ateistler ve dinsizlerin şimdiki moda deyimlerle, ölen dinsiz ve ateistler için "Işık"lı dilek cümleleri kurmaları üzerinde yeniden düşünmekte fayda var.
"Işığı bol olsun!"...
"Işıklar İçinde Yatsın!" ...

Bu dilekler, aslında tipik hiristiyan ve ateş kültü ile çok içli-dışlı olan Alevi-Bektaşi dinlerinin jargonlarıyla süslüdür.

Hatta daha fazlasını söyleyelim...
İslam içindeki eski ateş kültü kalıntısı olan "nurculuğun" taziye deyimi olan "Nurlar içinde yatsın!" ile "Işıklar içinde yatsın!" aynı cümlenin Nur=Işık adaptasyonudur!

Ölen bir ateist insan için, sanki "öteki dünyası" varmış türü dileklerde bulunmak bile, bizdeki bozuk ateist mayanın; dinle sarmalanmış bir "dinsizim elhamdüllah"çı gizli dindarlığın derecesini göstermektedir.

Bizler öldüğümüz zaman, en fazla "anılarımızla yaşayabiliriz."

Işık veya karanlıkta, yatacağımız bir yer yok; öteki dünya yok, "ne yazık ki"!

                                             ***

XIII. Papa Clement tarafından verilen 18. yüzyıla ait bir "Indulgence"... "Indulgencias"...

                        Indulgence... Indulgencias...Indulgenza... Indulgentia...

                Bu kavramın etimolojik bağlantılarına ulaşmak ilginç olacak gibi ...
                                                 
 Papa, deste deste "endüljans" satarken...
Gitsin Tapular... Gelsin Paralar...
Hristiyanı da öyle... İslamı da...

 
                                                                           ***

Yaşayan ateistler, ölen ateistleri "ışıklara", "nurlara" vb. yatırırken daha dikkatli olmalı; ateist dilekleri ateist yaklaşımlara dayandırmalıdırlar!
 
 
 Ölülerini yakarak defneden Hristiyanlık için konu bir "Hygieia " konusu değildir...

Ölülerin gömerek, yakarak, kule başlarına bırakılarak defnedileceği... eski toplumun farklı inanç biçimlerine bağlanır.

Ateşte vaftiz, ateşle arınma kültüne bağlı topluluklar için, ateş içinde yanarken 'mutluluğun resmi' böyle bir şey oluyor!

                                           ***

 1925 yılında Papa XI. Pii tarafından verilen bir "Indulgentia"
 
                                                                       ***
 Hristiyanlığın 2000 yıl önceki "arındıran ve huzur veren ateşi" ile, anlayış bakımından bunun farkı ne?
 
***   
          

  Ateşte yürüyen ve "ruh -beden sağlığına kavuşan" bir imanlı!
http://toplumvetarih.blogcu.com/bulgaristan-da-ates-kultu-kalintilari/10254756


Server hocamız, ölümüne yakın "Hoşgeldin ey şehri Ramazan"lara kadar gerilemiştiyse de, yine ateist bir insana karşı "ışıklar-nurlar içinde yatması" dileğinde bulunmak, ona pek saygı göstermek anlamına gelmez!

 
                      Bu da "imanlı bir müslim" için ...
                                "Nur içinde yat"!
 


                                           




                                      



                                             

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder