"Medeniyetler İttifakı", İspanya
Başbakanı Zapatero’nun teklifi üzerine, Recep Tayyip Erdoğan ile
Zapatero tarafından 2005 yılında başlatılmış ve bilahare Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri tarafından da benimsenerek bir BM girişimi
halini almıştı..
Papa: "Müslüman kardeşlerimiz..."
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus, Müslümanların karşılıklı saygıyı yüceltmek için Hristiyanlar ile beraber çalışabilecekleri beklentisini dile getirdi.
Papa, Vatikan'da St. Peter's Meydanı'na bakan pencereden yaptığı konuşmada, Ramazan Bayramı'nı kutlayan Müslümanlara "kardeşlerimiz" diye hitap ederek, Müslümanlarla Hristiyanların karşılıklı saygıyı yüceltmek için birlikte çalışabileceklerini umut ettiğini söyledi. Papa Franciscus'un konuşmasını meydandaki onbinlerce Katolik ve turist dinledi.
http://www.rferl.org/content/pope-respect-muslims-christians/25072292.html
Pope Francis Calls For Respect Between Christians, 'Brother' Muslims
Mehmet Görmez: Dinler arası diyalog olmaz!
Kazakistan'da konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "''Dinler arası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur." diye konuştu.
4'üncü Semavi ve Evrensel Dinler Kongresi'ne katılmak üzere Kazakistan'ın başkenti Astana'ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, burada Türk gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Kazakistan'ın farklı dini gruplar arasındaki diyalog çalışmasını da önemsediğini ancak bunun yanlış ifade edildiğini anlatan Görmez, ''Dinler arası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur. Yani iki farklı dinden din adamı oturup örneğin çevre ile ilgili, savaşlarla ilgili bir konuyu görüşebilir, bu diyalogdur. Ancak dinler arası diyalog olmaz. Dinler birbirine dönüştürülmez, din adamları dünya ile ilgili yaşanan sorunlarla ilgili sorunlarını tartışır'' dedi.
Astana'da oluşturulan Dini Liderler Konseyi'nin de bazı küresel sorunların çözümünde faydası olabileceğini dile getiren Görmez, ''Mühim olan düşmanlıkları, yanlış anlaşılmaları, ötekileştirmeyi bırakarak bir masa etrafında konuşabilmektir'' diye konuştu.
Görmez, günümüz dünyasında dinin yeniden insanların manevi sorunlarının çözümünde etkin rol almaya başladığını bunun da sevindirici olduğunu kaydetti.
Nazarbayev: Dinler arası diyalog tek şart
Kazakistan'da konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "''Dinler arası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur." diye konuştu.
4'üncü Semavi ve Evrensel Dinler Kongresi'ne katılmak üzere Kazakistan'ın başkenti Astana'ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, burada Türk gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Kazakistan'ın farklı dini gruplar arasındaki diyalog çalışmasını da önemsediğini ancak bunun yanlış ifade edildiğini anlatan Görmez, ''Dinler arası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur. Yani iki farklı dinden din adamı oturup örneğin çevre ile ilgili, savaşlarla ilgili bir konuyu görüşebilir, bu diyalogdur. Ancak dinler arası diyalog olmaz. Dinler birbirine dönüştürülmez, din adamları dünya ile ilgili yaşanan sorunlarla ilgili sorunlarını tartışır'' dedi.
Astana'da oluşturulan Dini Liderler Konseyi'nin de bazı küresel sorunların çözümünde faydası olabileceğini dile getiren Görmez, ''Mühim olan düşmanlıkları, yanlış anlaşılmaları, ötekileştirmeyi bırakarak bir masa etrafında konuşabilmektir'' diye konuştu.
Görmez, günümüz dünyasında dinin yeniden insanların manevi sorunlarının çözümünde etkin rol almaya başladığını bunun da sevindirici olduğunu kaydetti.
Nazarbayev: Dinler arası diyalog tek şart
Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen 4'ncü Semavi ve Geleneksel Dinler Kongresi, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in kapanış konuşması ile sona erdi. Nazarbayev, dünyada barış ve hoşgörüye ulaşmanın tek yolunun dinler arası diyalogdan geçtiğinin altını çizdi.
Astana, Barış ve Uyum Sarayı'nda (Piramit) 30 farklı dini grubun temsilcisi ile gerçekleştirilen 4'ncü Semavi ve Geleneksel Dinler Kongresi'nin kapanışında konuşan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, iki gün süren toplantının çok verimli geçtiğini ve hedeflenen amaca ulaşıldığını söyledi.
Forumun temel amacının, işbirliği, uyum, barış, adalet ve aydınlık bir gelecek olduğunu anlatan, bunun da foruma katılan dini liderler tarafından ortak bir şekilde dile getirildiğini söyleyen Nazarbeyv, "Ben buraya gelerek bu foruma destek veren tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, burada dile getirilen bu düşünceler dünyada da yankı bulacaktır" diye konuştu.
Dini liderlerin öncelikle manevi bozulmanın durdurulması ve ahlaki çöküşün engellenmesi gibi bir görevle sorumlu olduklarını belirten Nazarbayev, ikinci olarak da toplumsal dinamiklerin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Nazarbayev, dini liderlerin hoşgörüsüzlük ve radikalizmin önlenmesi için de aktif rol oynamaları gerektiğini vurguladı.
"Dinler arası diyalog, dünyada hoşgörü ve barışa ulaşmak için tek şarttır" diyen Nazarbayev, bu diyalogun modern iletişim araçlarının da kullanılarak geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Nazarbayev, bu yıl kurulan Dini Liderler Konseyi'nden de Uluslararası çocuklar, gençler, gençlik ve aile değerleri ile ahlaki eğitim konulu bir konferans düzenlemeleri tavsiyesinde bulundu.
Nazarbayev, kongre katılımcılarını 2015'te gerçekleştirilecek 5'nci Semavi ve Geleneksel Dinler Kongresi için şimdiden Astana'ya davet etti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kongrenin tamamlanmasının ardından Astana'dan ayrıldı.
http://toplumvetarih.blogcu.com/medeniyetler-catismasi-medeniyetler-ittifaki-2/697421
Diyanet İşleri Başkanı Görmez isyan etmiş!
"İslam alemindeki savaşların ramazanda da sürmesine isyan etti: Cahiliye döneminde bile ‘haram aylar’ kavramı vardı" demiş...
Elma-Armutu karıştırmak işine geliyor:
Onun "cahiliye dönemi" ve "haram aylar" dediği dönem, "Müslümanlar ile Kafirler" arasındaki ilkişkilere aitti!
Bay Görmez!
Şimdiki savaşlar, İslam ile onun "Kafir" dediklerinin savaşı bile değil!
Açıkça "İslam'ın kendi mezhepleri arasında bir savaş" ...
Ve sen "Haram aylar" lafını, "İslam içi mezhep savaşına" uygularken,
bir yandan da, "İslam'ın ne kadar barışçı", "ne kadar uyumlu" olduğu
üzerine yalanlar yayıyorsun!
***
Bu Görmez, Gerçekleri Hiç Görmez!
"İslam alemindeki savaşların ramazanda da sürmesine isyan etti: Cahiliye döneminde bile ‘haram aylar’ kavramı vardı" demiş...
Elma-Armutu karıştırmak işine geliyor:
Onun "cahiliye dönemi" ve "haram aylar" dediği dönem, "Müslümanlar ile Kafirler" arasındaki ilkişkilere aitti!
Bay Görmez!
Şimdiki savaşlar, İslam ile onun "Kafir" dediklerinin savaşı bile değil!
Açıkça "İslam'ın kendi mezhepleri arasında bir savaş" ...
Ve sen "Haram aylar" lafını, "İslam içi mezhep savaşına" uygularken, bir yandan da, "İslam'ın ne kadar barışçı", "ne kadar uyumlu" olduğu üzerine yalanlar yayıyorsun!
Bu Görmez, Gerçekleri Hiç Görmez!
Ramazanın
Türkiye’de coşkulu geçmesine rağmen, dost ve kardeş İslam ülkelerinde
akan kan ve göz yaşının herkesin yüreğini dağladığını vurgulayan Görmez,
şöyle devam etti:
“Ramazanda dahi bunun sona ermemiş olması, bayramlarda dahi bunun son bulmamış olması
her Müslümanı derinden yaralamıştır. İslamdan önceki cahiliye
dönemlerinde dahi haram aylar denilen bir kavram vardı ve o aylarda
insanlar birbirlerine dokunmazlardı. Fakat İslam beldelerinde ramazan
gibi manevi bir mevsimde, bayram gününde dahi bunun durmamış olması bize
büyük üzüntü veriyor.
Bu vesileyle buradan bütün Müslüman kardeşlerimize çağrıda bulunuyorum. Çağrı; İslamın barış iklimine yeniden dönüş çağrısı...
Herkes
İslam’ın o barış iklimine yeniden döndüğünde, bütün bu sorunların
ortadan kalkacağına inanıyorum. Maalesef bunun ramazanda ve bayramda
durmamış olması bizim, İslam’ın o barışından, rahmet mesajından ne kadar
uzaklaştığımızın da büyük bir göstergesidir.”
"Şiddeti Reddeden Din İslam!"
Bu dinin durumuna bakmak için uzağa gitmeye gerek yok!
Sadece 1980-1988 yılları arasında Şii İran ile Sünni Irak
arasında 1 milyon "müslüman niyazi" oldu!
“Ramazanda dahi bunun sona ermemiş olması, bayramlarda dahi bunun son bulmamış olması her Müslümanı derinden yaralamıştır. İslamdan önceki cahiliye dönemlerinde dahi haram aylar denilen bir kavram vardı ve o aylarda insanlar birbirlerine dokunmazlardı. Fakat İslam beldelerinde ramazan gibi manevi bir mevsimde, bayram gününde dahi bunun durmamış olması bize büyük üzüntü veriyor.
Bu vesileyle buradan bütün Müslüman kardeşlerimize çağrıda bulunuyorum. Çağrı; İslamın barış iklimine yeniden dönüş çağrısı...
Herkes İslam’ın o barış iklimine yeniden döndüğünde, bütün bu sorunların ortadan kalkacağına inanıyorum. Maalesef bunun ramazanda ve bayramda durmamış olması bizim, İslam’ın o barışından, rahmet mesajından ne kadar uzaklaştığımızın da büyük bir göstergesidir.”
Bu dinin durumuna bakmak için uzağa gitmeye gerek yok!
Sadece 1980-1988 yılları arasında Şii İran ile Sünni Irak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder