5 Ağustos 2013 Pazartesi

Erkek Ve Kadın Türbanı

     Erkek Ve Kadın Türbanın Kökenlerini Kavrayalım

"Erkek Ve Kadın Türbanı", erkek ve kadınların dinsel giyim biçimlerinin bir parçasıdır.

Bunları, ortaya çıkış dönemlerindeki temel gerekçeler bakımından ele alarak değerlendirmeliyiz.

Günümüzde oynadıkları rol ve anlamları ayrıca ele almalı; bu şekilsel "eşitlenme" ve "gizlenme"nin ardındaki anlamları bulup çıkarmalıyız.

 Kendilerine "ateist" diyen, uyarılarımıza rağmen, "türban" ile "kadın" konusunu eşitlemeye kalkışanlar, eski toplumun "erkek ve kadın türbanı", "erkek ve kadın kapanması" konusunu anlayamazlar.
Uydurma şeyler söylemek, son derece zararlıdır. Konuyu bütünlüğü içinde kavramalı ve öyle tanıtmalıyız.
--- Karikateist sayfalarına konulmuş bu tarz bir fotoğraf ve yorumla 'ateizm' yapılabilir mi?
Elbette kendisine ateist diyenlerin ve yaptıklarının ateizm adına olduğunu düşünenlerin çabalarındaki iyi niyeti saptıyoruz. Fakat bu alanda iyiniyet yetmez;takınılan tavırların gerçekten ateizme hizmet edip etmediğini incelememiz gerekiyor.
Özellikle Turan Dursun'dan bu yana yoğunlaşan Türkiye'deki "din eleştirisi" tarzı, "İslam, namazı Sabiilerden çalmıştır; türbanı Yahudilerden çalmıştır; Kutsal anlatımları da Tevrat'dan, ordan burdan duyduklarından çalmıştır...vb." diyen bir "ateizm" türüdür.
Fakat gerçekte "Dinsizliğin" bu savunma tarzına, ateizm demek, hele de bilimden yana ateizm demek oldukça zor.
Bu fotoğrafın altındaki yorumlardan birisinde: "Aynen öyledir. Sadece örtünmek değil sünnet, kurban kesme ve birçok gelenek yahudilerden alınmıştır..."
diye ekleme yapan bir yaklaşım, eski tarz "islam eleştirisi"nin çerçevesini de belirlemiş oluyor.
Halbuki, sünnet veya kurbanın, sadece Musevilere has bir gelenek olmadığını biliyoruz.
Bu yaklaşım tarzına göre, adeta İslam, savunduğu görüşlerin içeriğinden ötürü değil de, sanki "hırsızlık" yaptığı için eleştiriliyor.
Burada ciddi bir "milliyetçi" eğilim olduğu açık. Modern Anayasa'yı Fransız, İsviçre yasalarından vb. birebir kopye edip alırken sorun olmuyor da, İslam, Mezopotamya'nın bilinen en eski dönemlerinden bu yana gelen bazı uygulamalara, veya ortak aktarımlara, üstelik haklı olarak ortak olunca, neden buna "hırsızlık", "çalıntı" diye karşı çıkılıyor?
Buradaki temel konu, "kimin kimden çaldığı"ndan çok, türbanın kaynaklarının bulunup ortaya çıkarılması olmalıdır.
Burada aynı zamanda, hem özel olarak Musevi düşmanlığı, hem de Museviliğin yüceltilmesi de bulunuyor.
Yukardaki fotoğrafta, nedense, erkek din adamlarının da, tıpkı kadınların "türban"ı gibi kapalı bir giysi içinde olduklarına bile bakılmamıştır!
Muhtemelen o fotoğrafı düzenleyen bile farkında değil ki, eski toplumda Türban, ihram, pelerin, sadece kadınlara has bir örtünme tarzı değildi; erkek ve kadınlara ait genel bir örtünme tarzı olarak, Mezopotamya toplumlarında "tek tanrı"cılığa geçiş aşamasında biçimlenmişti.
Bunun sebepleri, İslam'da giderek kadının cinselliğini gizleme olarak kavransa da, defalarca belirttiğimiz gibi, Kuran'da bile, kadının örtünmesi, onun "ziynetlerinin gizlenmesi"ne, ayaklarındaki halhallarının çıngırağının sesinin duyulmasını engellemek vb. gibi gerekçelere bağlandığına göre, aslında başlangıçta, kadın üzerinde otomatik olarak bazı toplum birim erkeklerine cinsel ilişki hakkı doğuran bir yapıdan kurtarma edimi idi.
Ateist kamuoyunu, bu alanlarda daha duyarlı olmaya; ateizmin bir dine karşı diğer dinleri olumlama olmadığına dikkat etmeye; bütün dinlerin kökenlerini eski insan toplumunun yaşam örgütlenmesi içinde aramaya çağırıyoruz.
Ateist sayfaların admin ve yöneticilerini de, insanlara hatalı mesajlar iletmekten uzak durmaya, daha özenli olmaya davet ediyoruz.
http://toplumvetarih.blogcu.com/.../270196
 
 
 
 
 
Serhat Halis, "Türbanın örttüğü 'şey' ne?" diye soruyor ama, aklına sadece "kadın" gelmiş...
Biz de diyoruz ki, biraz da erkeklerin türbanını, ihramını kaldır; bakalım ne göreceksin!
 
 
 Türban Konusunu Kadın'la eşitleyen Bir Atmasyonculuk Örneği...

"Türban, bugün her ne kadar İslam ile ilişkilendirilse ve menşeinin ona dayandığı sanılsa da, detaylı bir araştırma ‘türban’ı İslam öncesine dayalı bir toplumsal olgu olarak karşımıza çık
armaktadır. Tarihte ilk olarak, İlkel komüna toplumunun dağılıp yerine sınıflı toplumun yerleşmesiyle görülmeye başlıyor. Bu görülme kadının toplumda ikinci sınıf bir cins olarak kodlanmasıyla doğru orantılıdır.

Türban, kadının ezilmişliği, sömürülmüşlüğü ve cinsel bir obje olarak algılanışı demek olan; erkek egemen yaşam formunun bir sonucu olarak toplum arenasında yerini alıyor."

http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/turbanin-orttugu-sey-ne-26343
 
 





 
 
 “Fahişe örtülü değil, başı açıktır” (Eski Asur Yasaları) 
 
 
 

















   
 Burada alıntı yapılan "Assur Yasaları"nı, bu şekliyle sadece Toplum Ve Tarih yayınlamıştır.

Parantez açıklamaları bize aittir.

Yazım formu bize aittir.
Toplum-Ve-Tarih'ten kopyalanıp alınmıştır.
 





 
Toplum Ve Tarih sayfalarında 18.12.2003 tarihinde, yani 11 yıl önce yayınlanmış olan ilgili yazımızın başlığı bile

"TÜRBAN VE ASUR YASALARI..." olarak, Asur yasalarına yoğunlaşmaktadır. Onların Türban ile bağını kurmaya çalışmaktadır.
 

 

Asur Kanunları'nı 10 yıl önce, kamuya açık halde, bu düzenlemeyle yayınlayan sadece Toplum ve Tarih'tir.







 
 
 

 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder